Okuma Listesi


Dönüşüm



   Franz Kafka deyince ilk akla gelen kitaplardan bir tanesidir. Kafka okuyucuyu düşündürmek ve psikolojik açıdan olaylara bakmamızı kitabına işlemiştir. 
   
   Birçok insan kitabı sadece böcek üzerinden değerlendirip, okuduğunu anlamadığını ifade ediyor. Ben sizlere çok daha farklı bir perspektiften olayı yorumlayacağım. İlk olarak Gregor Samsa hikayenin ana karakteridir. Bir sabah uyandığında kendini böcek olarak buluyor. Ailesi için gece gündüz çalışmaktadır. Fakat ailesi onun yokluğunda evlerini kiraya veriyorlar, kız kardeşi çalışmak zorunda kalıyor gibi durumlar vardır. Yani bu hikayeden çıkarmamız gereken sonuç insanlar birine bağlı olmadan yaşamını idame ettirebiliyor. Olaya sadece böcek diye bakmayalım verilen mesaj işte bu. Bir diğer mesaj ise Samsa'nın içinde bulunduğu durumun insanın kendi iç çatışmasından bahsediyor.

Tutunamayanlar
   Ülkemizin en büyük yazarlarından olan Oğuz Atay romanında Jean Paul Sartre'den etkilendiği varoluşçuluğu işlemiştir. Buna ek olarak bilinç akışı tekniğini bilmeden bu kitabı anlamamız mümkün değildir. 
   
   Tutunamayanlar kitabı konusu itibariyle intihar eden arkadaşının geçmişini araştıran Turgut Özben'in, söz konusu olan arkadaşı Selim Işık'ın modern hayata neden tutunamadığını işlemiştir.

HAYVAN ÇİFTLİĞİ
   

   George Orwell'ın 1984 kitabından sonra yaptığı en güzel sistem eleştirisi diyebiliriz. Hayvanlar üzerinden Stalin'i eleştirmiştir. Yaptığı betimlemelerden çok fazla Rus halkından tepki gösterilse de gerçekten çok güzel metafor yaparak ele alınmıştır.

   Farklı bir bakış açısı kazanmak isteyen herkese hitap etmektedir. Sistem eleştirisi bakımından ve konunun sade ve anlaşılabilir olması kitabı bir tık daha ön plana çıkarmıştır. Özellikle lise ve üniversite öğrencileri mutlaka okumalıdır.


Sofie'nin Dünyası



   Sofie'nin Dünyası felsefeye yeni başlayanlar için tavsiye ederim. Sofie adlı kızın felsefeye merakı onu maceranın içine sürüklüyor. Sizde okurken kendizi Sofie'nin yerinde buluyorsunuz. Sokrates zamanı yunan felsefesinden tutun günümüz batı felsefesine kadar içinde her şeyi barındırıyor.

Satranç



   Stefan Zweig'ın en çok okunan kitaplarından bir tanesidir. Kitabın konusu bakımından çok etkileyici. Estetik ve faşizmin metaforunu iki satranç kişi oynayan arasında işlemiştir. Bir tarafta sanat ve estetik ön planda iken diğer tarafta Nazi işgalinden etkilenmiş iki satranç ustası Bueno Aries' e gitmekte olan bir gemide karşılaşmışlar. Ve bu karşılaşma sonunda ortaya çıkan durumlar aslında insanın iç çatışmasını ortaya koymuştur.


Bir Ömür Nasıl Yaşanır?



   Son zamanlarda okuduğum en güzel kişisel kitaplarından bir tanesi diyebilirim. Özellikle gençlik zamanıma geldiği için mutlu oldum. İlber Ortaylı kendi yaşantısında yaptıklarını birebir olarak kitabına yansıtmış. Özellikle tren yolculuklarında düşünüp, bunun üzerine yazılar yazması insanın yolculuk yaparken daha iyi motive olduğundan bahsetmekte ayrıca hangi ülkelere gitmeli, ne okumalı, nasıl okumalı, nasıl düşünmeli gibi konulara kendi perspektifinden olaylara yaklaşımından söz etmiştir.

Oblomov



   Rus edebiyatının eşsiz eseri dersem mübalağa etmiş olmam herhalde. Ivan Gonçarov en beğendiğim Rus yazardır. Kitabında 1850' li yılların Rus halkından bahsetmiştir. Ailesi tarafından nasıl tembelliğe alıştırıldığını, kendisinde bulunan mevcut yeteneklerin nasıl köreltildiğini anlatmaktadır. Oblomov romanın ana karakteridir. Genel olarak tembel, hiçbir şey üretmeyen, hazırcı, ukala, kötümser bir karakterdir. Sürekli kararlar alıp; kararlarının hiçbirini uygulamak için kılını bile kıpırdatmadan yaşar. Hayata ve her şeye karşı tam bir aymazlık ve kayıtsızlık vardır. İşte bu Oblomovluk kavramı ortaya çıkmıştır. Oblomovluk kavramı bu romandan esinlenip günlük hayatta kullanılmaktadır.

   Godot'yu Beklerken




   Samuel Beckett edebiyatta modernizm temsilcisi ve Absürd Tiyatro'nun kurucusu olarak biliniyor. Bu eser 1969'da Nobel ödülünü almıştır.
   2. Dünya savaşı sonrası yazılmış bir romandır. Hitler ve atom bombası, insanların gelecek umutlarını yitirmelerine yol açmıştır. Varoluşçuluk felsefesi çok çarpıcı bir şekilde işlenmiştir. Bu da oyundaki iki ana karakterin ' yarına kalmamız için bir nedenimiz olmalı' fikriyle paralel olarak gelişen hareketleriyle anlaşılır. Estragon: İnsanın güdüsel yanını yansıtır. Geçmişi anımsamaz ve insani değerlere kafa yormaz. Vladimir ise düşünsel ve duygusal yönü ağır basar.

   Godot'yu beklemek hiçbir zaman gelmeyecek olanı beklemektir.


Ruh Adam


  
   Hüseyin Nihal Atsız'ın Türk Edebiyatına kazandırdığı ilk eşsiz eserdir. Siyasi görüş fark etmeksizin herkesin okuması gereken bir kitap. Tarihi ögeler, aşk, din-tasavvuf, ve hiçlik hissi bir arada önümüze sunuluyor. Aşk romanı okuduğunuzu sanarken tarihin arka perdesini görüyor, tarihi bilgi öğreniyorken efsanelere şahitlik ediyorsunuz. Kitabın ana karakterleri Selim Pusat, Ayşe öğretmen ve Güntülü diyebiliriz. Selim Pusat bir askerdir. Kendisine yapılan haksızlıklara boyun eğmemeye çalışıyor fakat yakın arkadaşı intihar ediyor. Beni en etkileyen cümlesi 'tiyatro bitti! Artık beklemeye lüzum görmüyorum.' oldu.

Bulantı


   
   Jean-Paul Sartre varoluşçuluk yani egzistansiyalizm akımını ilk defa bir edebi esere uyarlamıştır. 20. yy da varoluşçuluk akımı bütün dünyayı sarmıştır. Özellikle ülkemizde Oğuz Atay'ın romanlarında görmekteyiz. Kitabı okurken gerçekten hayatta hangi amaçla ve niçin yaşadığımı sorguladığım anlar oldu. Arthur Schopenhauer'un bir sözü vardır. 'Mutluluk acı çekmemektir.' Gerçekten okurken yoran bir eser sürekli hüzün ve yorgun düşmüş bir karakteri anlatıyor. Varoluşçuluk ve bilinç akışını bilmeden nitelikli kitaplar okuyamıyoruz.

 Böyle Söyledi Zerdüşt


   
   Friedrich Nietzsche'nin ilk okuduğum eserlerinden bir tanesidir. Kitabı yaklaşık 20 günde bitirdim. Okuduğumun %25 ini anladığımı söyleyebilirim. İnsanı gerçekten bir mağaradan çıkarıp sorgulatan, düşündüren bir yapıt. Nietzsche bu kitabı 'herkes için ve hiç kimse için bir kitap.' diye nitelendiriyor. Kitabı belirli bir kategoriye sokmak çok zordur. Felsefi bir çalışma olduğu kadar edebi anlamda da insanı doygunluğa ulaştırmaktadır. Özellikle 'üstinsan' ve ' bengi dönüş' kavramlarına değinmiştir. İnsanın aşılabilir bir şey olduğunu çok güzel açıklamıştır.










   











  

Yorumlar

Popüler Yayınlar